lunes, 22 de enero de 2007

Exposición de fotografías de Serpil Yildiz sobre Cuba en el Instituto Cervantes.



















VAN BİEN yani İYİ GİDİYORLAR…
Küba Hakkında Bir Sergi
“Yaşayan ve iktidarda olan en eski devlet başkanı” Fidel Castro Ruz hâlâ yaşıyorken, aylar süren araştırmalarımızın ışığında 46 yıllık yönetiminin Küba devleti ve insanı üzerindeki etkilerini görmek; bazı soruların yanıtlarını aramak üzere, Eylül 2003 ve Nisan – Mayıs 2005 tarihleri arasında, toplam iki ay süreyle Küba’daydık.

İlk gezimizde, son dönemlerde “görsel” ögeleriyle/özellikleriyle gündemimize gelen Küba’nın, birçok zorluğa rağmen sağlık, eğitim, barınma ve gıda gibi temel gereksinimlerini, ya da başka bir deyişle yaşamın sürdürülmesine temel olan alanlardaki sorunlarını çözdüğüne tanıklık ettik. Yalın, komplekssiz ve sıcak insanlarıyla tanıştık. Küba insanının içinde yaşadığı sisteme önemli ölçüde sahip çıktığını gördük. İkinci gezimizdeyse yanıtlanamamış soruların peşindeydik. Her iki gezinin öcesinde dört ya da beş ay süren ön hazırlıklar yaptık, okuyup, araştırdık…

Yıllar boyu bir korku kaynağı olarak gösterilen sosyalist yönetim biçimi, gerçekten korkulması gereken bir sistem mi? Küba insanının bu sisteme bakışı nasıl? Sistemin içinde yaşarken karşılaştığı güçlükler ya da hoşnutluklar var mı? Böyle bir sistemde sürdürülen yaşam biçimleri nasıl? Fidel Castro’dan, sonra, ülke ayakta kalabilecek mi? Küba halkı bir değişim mi özlüyor ya da sistemin sürmesini destekleyen bir tavır içinde mi?

Kristof Kolomb’un, Hindistan zannederek topraklarına ayak bastığı, ilk kıtalararası köle ticaretinin başladığı, uzun yıllar İspanyol kolonisi olan, ABD’nin sahip olmak için hâlâ çaba gösterdiği bu ülke nasıl bir doğada hangi kültürleri barındırıyor? Kültürlerarası bir etkileşme oluyor mu? İnanç özgürlüğü var mı ya da ne tür inanışlar var? Dünyaca ünlü purolar ve rom nasıl üretiliyor? Gerçekten bir şeker kamışı ülkesi mi? Evsizler, sokak çocukları, çalışan çocuklar? Kadın yaşamı nasıl; kadın olmaktan kaynaklanan sorunlar yaşanıyor mu?Bilimsel ve teknolojik çalışmalar var mı? Hangi alanlarda gelişmişler? Hangi doğal kaynaklara sahipler? Ne tür enerji üretip kullanıyorlar; kaynakları ne? Tıp, tarım ve hayvancılık konularında ne tür çalışmalar yapılıyor?

Yüzölçümüyle, nüfusuyla, ülkemizin yedide biri olan bu ülkeyle, ortak sorunlarımız, kesişen yanlarımız var mı? Ülkemizde hâlâ çözülememiş olan eğitim, sağlık, işsizlik vb. sorunların Küba’daki çözümleri ne? Varsa alınan önlemler, uygulanan sistemler nasıl? Ekonomik ve kültürel alışverişimiz hangi boyutlarda sürüyor?

Gezilerimizde yukarıdaki soruların yanıtlarını bulmaya çalıştık. Gezip gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, bulabildiğimiz ölçüde sorularımızın yanıtlarını da, aslında bir kitap haline getirdik. Bu kitabın yakında okuyucuyla buluşacağını umuyoruz.

Hep “biz” diyorum, çünkü bunların tümünü, canım kadar sevdiğim Cüneyt Göksu’yla birlikte yaptık.

Fotoğraflara gelince, her iki gezide toplam 7500 kare saydam fotoğraf çektim. Bu fotoğraflardan bazılarıyla saydam gösterileri yaptım:
“Küba’dan izlenimler: Hasta La Victoria Siempre”
Teslim Olmama Dersleri – Küba Haftası kapsamında 21 Kasım 2003’te Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi Açılış Gösterisi oldu. Aynı gösteri değişik tarihlerde İstanbul’da Fotografevi, Ankara’da AFSAD’ta izleyicilerle buluştu.
“Havana’da 1 Mayıs”
1 Mayıs 2006’da, AFSAD’ta izleyicilerle buluştu.
“VAN BİEN – İYİ GİDİYORLAR: KÜBA, Bir Ülke Panoraması…”
29 Nisan 2006’da Küba Günü kapsamında ODTÜ Mezun Derneği’nde ilk kez gösterildi. 10 Haziran 2006’da, Bodrum Uluslararası Film Festivali Kapanış etkinliklerinde sunuldu. Gösteri, sonraki aylarda Ankara’da yinelendi. Son olarak da 21 Aralık 2006’da Mesa Hatanesi’nde izleyicilerle buluştu.

Ayrıca bu fotoğraflardan bazıları, Cumhuriyet Gazetesi’nde ve aynı gazetenin Strateji eki’nde Cüneyt Göksu’nun yazılarıyla birlikte yer aldı. Kahve Molası Dergisi’nde ve Günlük Sanal Gazetesi’nde, yine Cüneyt Göksu’nun Küba İzlenimleri adlı öyküsü içinde de yayınlandı.

Fotoğrafların bir kısmıyla, öncelikle Küba’da bir sergi açmam konusunda hem Küba Türkiye Büyükelçisi Vefahan Ocak’tan, hem de Türkiye’deki Küba Büyükelçiliği’nden teklif almıştım. Ancak özellikle yurtdışında bir sergi açabilmek için yeterli bütçeyi oluşturamadığımdan, bu istek henüz gerçekleşemedi. Fotoğraflardan yapılacak bir albüm içinse verilen sözler tutulmadı.

Küba Türkiye Büyükelçiliği’nin aracılık ederek, bana getirdiği öneriyle, sergimin Cervantes Enstitüsü’nde izleyicilerle buluşmasından çok hoşnutum. Bu nedenle, başta Birinci Sekreter Alejandro Marin Simencas ve Büyükelçi Ernesto Gomez Abascal olmak üzere tüm elçilik çalışanlarına, onların önerilerini destekleyerek, kapılarını açan Cervantes Enstitüsü’nün Direktörü Pablo Martin Asuero’ya ve Evrim Kalinowski’ye çok teşekkür ederim.

Küba’lılar “VAMOS BİEN” yani “İyi Gidiyoruz” diyorlar. Bu iyi gidişe inananların sayısıysa her gün biraz daha artıyor. Bu nedenle “VAN BİEN” yani “İyi Gidiyorlar” adını alan bu sergide 30 fotoğrafla karşılaşacaksınız. Elbette 30 fotoğrafla Küba’yı anlatmaya çalışmak olanaksız. Fotoğrafları seçerken çok zorlandım. Aslında çok zorlandık demeliyim. Çünkü Küba hikayemizin her aşamasında, her zaman yanımda olan Cüneyt’le birlikte seçtik fotoğrafları… Ve insan üzerinden, ülkedeki yaşama dair minik bir özet yapmaya çalıştık.

Serpil Yıldız

Özgeçmiş
Serpil Yıldız’ın fotoğraf sanatıyla yakınlaşması AFSAD’la tanıştığı 80’li yılların son dönemine rastlar. Birkaç yıl AFSAD gönüllüsü ve yalnızca fotoğraf izleyicisi olmayı seçse de, Ekim 1991’den beri fotograf çeker. 1994’te AFSAD üyesi olan Yıldız, fotoğrafın nasıl üretildiğiyle değil, üretilenin fotoğraf olup olmadığıyla ilgilenir.

AFSAD’ta 1994’ten başlayarak, Sempozyumlarda ve çeşitli etkinliklerde Organizasyon Kurulu üyeliği; AFSAD Yönetim Kurulu Üyesi (2 dönem); AFSAD-GAP Projeleri’nde katılımcı fotoğrafçı, proje sorumlusu yardımcısı, AFSAD Başkanı (2 dönem), FDÇK temsilcisi, AFSAD Danışma, Fotoğraf Değerlendirme ve Proje Kurullarında üyelik gibi görevler üstlenen Serpil Yıldız, şimdilerde, Belgesel Atölyesi Şefi sorumluluğuyla, AFSAD içindeki çalışmalarını sürdürüyor. AFSAD Ulusal Fotoğraf sergileri, çeşitli belgesel çalışmalar, ulusal ve uluslararası düzeyde karma sergi ve saydam gösterileri ve sergilere katılan, kişisel saydam gösterileri yapan Yıldız, fotoğraf alanında düzenlenen yarışmalara hiç katılmadı. Genellikle toplumsal belgesel, belgesel, nadiren de kurgu fotoğraflar çekiyor.

Hacettepe Üniversitesi mezunu bir Fizik Mühendisi olan Serpil Yıldız iş yaşamını, TÜBİTAK Bilim ve Teknik – Bilim Çocuk dergilerinde, fotoğraf ve teknoloji konularını işleyen bir yazar olarak sürdürüyor.

No hay comentarios: